İngilizcede alışveriş yaparken kullanabileceğiniz diyaloglar, günlük hayatta sıkça karşılaşabileceğiniz durumları kapsar. İster giyim mağazasında, ister bir elektronik dükkanında ya da pazarda alışveriş yapıyor olun, aşağıdaki örnek diyaloglar İngilizce pratik yapmanıza ve alışveriş esnasında ihtiyacınız olabilecek ifadeleri öğrenmenize yardımcı olabilir.
Giyim Mağazasında Alışveriş
Müşteri: Excuse me, do you have this in a larger size?
(Afedersiniz, bunun daha büyük bedeni var mı?)
Satıcı: Let me check for you. Yes, we have it in large and extra-large.
(Bir bakayım size. Evet, büyük ve ekstra büyük bedenleri var.)
Müşteri: Can I try this on, please?
(Bunu deneyebilir miyim, lütfen?)
Satıcı: Of course, the fitting rooms are over there.
(Tabii ki, deneme kabinleri orada.)
Elektronik Dükkanında Alışveriş
Müşteri: How much is this laptop?
(Bu laptop ne kadar?)
Satıcı: It’s $899.99, and it comes with a one-year warranty.
(899.99 dolar ve bir yıllık garanti ile geliyor.)
Müşteri: Do you offer any discounts for students?
(Öğrencilere herhangi bir indirim sunuyor musunuz?)
Satıcı: Yes, we offer a 10% discount with a valid student ID.
(Evet, geçerli bir öğrenci kimliği ile %10 indirim sunuyoruz.)
Pazarda Alışveriş
Müşteri: How much are these apples?
(Bu elmalar ne kadar?)
Satıcı: They’re $2 per pound.
(Pound başına 2 dolar.)
Müşteri: I’ll take two pounds, please.
(Lütfen iki pound alayım.)
Satıcı: Sure, anything else?
(Tabii, başka bir şey?)
Online Alışveriş Destek Hattı
Müşteri: Hi, I placed an order online, but I need to change the delivery address.
(Merhaba, online sipariş verdim ama teslimat adresini değiştirmem gerekiyor.)
Destek: No problem. Can I have your order number, please?
(Sorun değil. Sipariş numaranızı alabilir miyim, lütfen?)
Müşteri: Yes, it’s 12345.
(Evet, 12345.)
Destek: I’ve updated your delivery address. Is there anything else I can help with?
(Teslimat adresinizi güncelledim. Başka yardımcı olabileceğim bir şey var mı?)
Alışverişte İade Talebi
Müşteri: I bought this sweater last week, but it’s too small. Can I return it?
(Geçen hafta bu kazakı aldım ama çok küçük. İade edebilir miyim?)
Satıcı: Sure, do you have the receipt with you?
(Tabii, fişiniz yanınızda mı?)
Müşteri: Yes, here it is.
(Evet, işte burada.)
Satıcı: Thank you. Would you like a refund or store credit?
(Teşekkürler. Para iadesi mi istersiniz yoksa mağaza kredisi mi?)
Bu diyaloglar, alışveriş sırasında karşılaşabileceğiniz temel durumları kapsar ve günlük İngilizce pratiğiniz için mükemmel örnekler sunar. Alışverişle ilgili diyalogları çeşitlendirmek ve genişletmek, farklı alışveriş senaryolarında rahat hissetmenizi sağlar. İşte bazı ek örnekler:
İndirimler ve Kampanyalar Hakkında Soru Sorma
Müşteri: Are there any ongoing sales or promotions right now?
(Şu anda devam eden herhangi bir indirim veya promosyon var mı?)
Satıcı: Yes, we are currently offering 20% off on all summer clothing.
(Evet, şu anda tüm yazlık giysilerde %20 indirim sunuyoruz.)
Ürün Özellikleri Hakkında Bilgi Alma
Müşteri: Can you tell me more about the features of this smartphone?
(Bu akıllı telefonun özellikleri hakkında bana daha fazla bilgi verebilir misiniz?)
Satıcı: Certainly. This model has 128GB of storage, a 12MP rear camera, and it’s water-resistant.
(Elbette. Bu modelin 128GB depolama alanı, 12MP arka kamerası var ve suya dayanıklı.)
Ürün Stok Durumu Sorgulama
Müşteri: Do you have this book in stock?
(Bu kitap stoklarınızda var mı?)
Satıcı: Let me check for you. Yes, we do have it in stock. Would you like me to hold a copy for you?
(Sizin için kontrol edeyim. Evet, stoklarımızda var. Bir kopyasını sizin için ayırmamı ister misiniz?)
Hediye Paketi İsteği
Müşteri: Is it possible to get this gift-wrapped?
(Bunu hediye paketi yapabilir misiniz?)
Satıcı: Of course, we offer complimentary gift wrapping for items over $20.
(Tabii ki, 20 dolar üzeri ürünler için ücretsiz hediye paketi hizmetimiz var.)
Ürün Değişimi
Müşteri: I received this as a gift, but it’s not my size. Can I exchange it for a different size?
(Bunu hediye olarak aldım ama bedenim değil. Başka bir bedenle değiştirebilir miyim?)
Satıcı: Absolutely, do you have the gift receipt?
(Kesinlikle, hediye fişiniz var mı?)
Online Sipariş Sorunu
Müşteri: I ordered a blender from your website, but I received a toaster instead.
(Web sitenizden bir blender sipariş ettim, ama yerine bir tost makinesi geldi.)
Destek: I’m terribly sorry for that mix-up. We’ll send the correct item immediately and arrange for the return of the toaster at no cost to you.
(Bu karışıklık için çok üzgünüm. Hemen doğru ürünü göndereceğiz ve tost makinesinin size hiçbir masraf çıkarmadan iade edilmesini ayarlayacağız.)
Ürün Tavsiyesi İsteği
Müşteri: I’m looking for a birthday gift for my friend who loves cooking. Do you have any recommendations?
(Yemek yapmayı seven arkadaşım için bir doğum günü hediyesi arıyorum. Öneriniz var mı?)
Satıcı: How about a gourmet spice set or a high-quality chef’s knife? Both are popular gifts among cooking enthusiasts.
(Gurme bir baharat seti ya da yüksek kaliteli bir şef bıçağı ne dersiniz? İkisi de yemek meraklıları arasında popüler hediyeler.)
Fiyat İndirimi Talebi
Müşteri: I noticed this item has a small scratch. Would it be possible to get a discount on it?
(Bu ürünün küçük bir çiziği olduğunu fark ettim. Bunun için bir indirim yapabilir misiniz?)
Satıcı: Let me see. Given the scratch, I can offer you a 10% discount. Would that be acceptable?
(Bir bakayım. Çizik göz önünde bulundurularak, size %10 indirim yapabiliriz. Bu kabul edilebilir mi?)
Bu örnek diyaloglar, çeşitli alışveriş senaryolarında kullanabileceğiniz temel ifadeleri kapsar ve günlük İngilizce pratiğiniz için faydalıdır. İngilizce alışveriş diyalogları, özellikle yabancı bir ülkede alışveriş yaparken veya online alışveriş sırasında iletişimi kolaylaştırır.